Sanat dünyası, blockchain teknolojileri sayesinde sanat eserlerinin orijinalliğini teyit edebiliyor ve daha şeffaf bir alışveriş imkanı sunmayı başarıyor.

Blockchain teknolojileri günümüzde finans alanından bir adım öteye geçmeyi başardı. Yardım kuruluşları, finans, teknoloji ve birçok farklı alandan yöneticiler, blockchain olarak bilinen dağıtılmış e-cüzdan teknolojisini benimseyerek çalışmalarına şeffaflık kazandırıyor. Sanat dünyası da bu teknolojiyi yavaş yavaş kullanmaya başladı. Böylece sanat eserlerinin alışverişinde bir devrim yaşanabilir, sahte sanat eserlerinin önüne geçilebilir, vergi kaçakçılığı engellenebilir ve açık artırmalardaki pürüzler giderilebilir. Satıcılar, alıcılar ve sanatçıların bu yeni aracı nasıl kullandığına dair bazı örnekler vermek gerekirse:

Sanatçılar

Görsel sanatçılar her geçen gün daha fazla dijital sanat eseri üretiyor. Bu eserlerin önemli bir kısmı asla fiziksel bir esere dönüşmüyor. Dijital dosyalar ise sanatçının izni olmadan kopyalanıp paylaşılabiliyor. Sanatçılar eserlerini blockchaine kaydederek sahiplik kanıtı oluşturabiliyor ve böylece orijinal eserin değeri korunabiliyor.

Koleksiyonerler

Sanat dünyasında sahte eserler geçmişten günümüze en büyük sorunlarından birisi sahte eserler. Satın aldıkları eserlerin orijinalliğinden şüphe eden koleksiyonerler, blockchain teknolojilerini kullanarak esere geçmişte kimlerin sahip olduğunu görüntüleyebilecek. Codex ve Verisart gibi bazı girişimler, sanatçılara, koleksiyonerlere ve galerilere kayıt ve sertifika hizmetleri sunuyor. Bir eser kaydedildiğinde fiziksel özellikleri ve tarihi de bu girdiye dahil ediliyor. Böylece eser blockchain üzerinden doğrulanabiliyor.

Sanat yatırımcıları

Merkezi Singapur’da yer alan Maecenas adlı şirket blockchain tabanlı kripto para birimi kullanarak sanat eserlerinin hisselerini satmaya başladı. Temmuz ayında şirket, Dadiani Syndicate adlı galeri ile iş birliği yaparak ilk satışını gerçekleştirdi. Bu satışta Andy Warhol’un 14 Small Electric Chairs adlı eserinin yüzde 31,5 hissesi satıldı.

Müzayede evleri

Christie’s blockchain tabanlı bir şifreleme ve kayıt servisini Kasım ayındaki Barney A. Ebsworth Koleksiyonunun satışında kullandı. Müzayede evi sanat eseri kayıt servisi Artory ile birlikte, değeri 300 milyon Dolar’ı bulan eserlere dijital sertifikalar hazırladı. Sertifikalarda eserin açıklaması ve fiyatının yanı sıra daha önce nerede alınıp satıldığı gibi bilgiler bulunuyor.

Blockchain teknolojileri, sanat eseri sahipliğini nasıl şeffaflaştırıyor?

  1. Bir sanatçı oluşturduğu yeni bir eser için ya da bir galeri yaptığı bir satış için blockchain üzerinde bir jeton oluşturuyor.
  2. Bu sanat eseri sanatçıdan satın alındığında, jeton da satın alan kişiye geçiyor.
  3. Eser her satıldığında jeton onunla birlikte el değiştiriyor.
  4. Jetonun satış tarihi, herkese açık bir şekilde, dağıtılmış bir cüzdanda kayıt altında tutuluyor. Böylece satıcılar ve alıcılar bu esere daha önce kimin sahip olduğunu kolayca takip edebiliyor. Eğer jetonun ilk sahibi sanatçının kendisi ya da iyi bilinen bir sanat galerisi değilse o eseri satın almadan önce iki kere düşünmekte fayda var.